Bir kasabada, son derece haylaz iki çocuk varmış evlerin pencere camlarını kırmak araba lastiği patlatmak akla gelebilecek her türlü yaramazlığı yaparlarmış. Komşularda sık sık babalarına şikayet edermiş. Baba bir gün dayanamamış, ve çocukları kasabanın rahibine götürüp yardım istemiş. O da " sen git ben onlarla konuşurum" demiş. ardından, dışadışarıda bekleyen çocuklardan büyük olanı yanına çağırıp sornuş "söyle bakalım, tanrı nerde?" ses yok. Birdaha sormuş yine ses yok.Rahip dayanamamış "evladım sana soruyorum "tanrı nerde" diye bağırmış. çocuk korkmuş be ani bir hareketle açık kapıdan fırlamış. Dışarıda bekleyen kardeşinide yanına alarak koşa koşa eve gitmişler. odalarına çıkıp kapıyı kitlediklerinde; kardeşi sormuş" ne oldu?" abisi, nefes nefese yanıt vermiş;"Sorma bu kez olay ciddi. Tanrı kaybolmuş, bizden biliyorlar

Karne

Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.
-"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!"
-"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum.